|
'Stopaj' diye ayrı bir
vergi olduğunu sanan siyasiler
ve esnaf kendine iyilik beklerken
Adama soruyorsun örneğin: “Maaş kaç para?”
“Az” mı desin yoksa “çok” mu?
Rakam hep aynı ama, duruma göre ya netini söylüyor ya brütünü ya da
ikisini bir arada…
“Aslında maaşım beş bin ama elime üç bin falan geçiyor”
-Neden öyle?
“Ne bileyim, vergiler var, sigorta var, aldığım avansın taksiti var
falan filan işte, bunları kesip kuşa döndürüyorlar.”
-Peki şu vergileri bir azaltsalar?
“Bak o zaman elime daha fazla para geçer”
-Neden?
“Eee, bir maaşın içinden ne kadar az vergi keserlerse elime o kadar çok
geçmez mi?”
*
Bizde her nedense başta siyasetçiler de olmak üzere çoğu kimse,
özellikle de içinde vergi kesintisi olan işlerde “brüt” ile “net”i
inanılmaz bir biçimde birbirine karıştırıyor.
Bu kadar basit bir konuda bu kadar büyük bir karıştırma iddiası size
biraz garip geldi değil mi?
Yoo… durum aynen bu.
Bakın iki tane örnek vereceğim:
Malum, esnaf geçim sıkıntısında. Piyasa berbat, dükkân kiraları bile
ağır geliyor…
Siyasetçi pratik adam; öyle uzun vadeli işlere kalkıp “Sen merak etme,
biz bu ekonomiyi şöyle şöyle düzeltiriz, piyasa rahatlar, halkın alım
gücü artınca senin işin de açılır, kazanmaya başlarsın” falan demek ve
onun asıl sorunu olan kazancını yükseltmeye gayret etmek ya da o gayreti
vadetmek yerine hemen “vergi”yi öne sürüyor.
Siz şimdi bundan esnafın kazancından ödeyeceği vergiyi anladınız değil
mi?
Değil…
“Neden?” derseniz; esnaf kazanamıyor ki kazancının vergisini dert etsin
de indirim istesin. Zaten siyasetçi de işin o tarafına girmiyor.
Yine biraz iddialı olacak ama; “nereden moda olmuşsa” hemen reçetesini
müjdeliyor muhalif siyasetçi:
“Biz iktidara gelince esnafı stopaj yükünden kurtaracağız!”
-Pardon, ne yapacaksınız?
“Esnafın kira stopajını kaldıracağız”
-Nasıl yani?
“Yahu bu senin dükkân kirasını ödenirken maliyeye yatırdığın bir vergi
var ya, onu kaldıracağız işte!”
-Sonra?
“Böylece esnaf mal sahibine sadece dükkânın kirasını ödeyecek, bu kira
dolayısıyla da asla maliyeye tek kuruş ödemeyecek!”
-Peki mal sahibinin aldığı kira geliri üzerinden devlete ödemesi gereken
vergi ne olacak?
“Onu bilemem, o onun kendi bileceği iş”
*
Neyse ki “kuru vaad” bir sıkıntı yaratmıyor şimdilik.
Ama siyasette esnaf kesimi önemli tabii…
Bu konuda muhalefet “stopajı kaldıracağım” diye esip gürlerken iktidar
boş durur mu?
“Hadi bakalım, onlar anlata dursunlar biz yaparız deyip, toptan
sıfırlamasa bile 20’den 10’a indirdim deyip kendi hesabına göre atıyor
"stopaj golünü” muhalefete…
Şimdi “böyle mi bu iş gerçekten?” diye soracak olanlar, dönüp baksınlar
hemen muhalefetin ekonomik vaatlerine, sonra baksınlar iktidarın son
düzenlemesine görsünler durumu:
Memleketin ana muhalefeti de, iktidarı da sırf esnafa “iyilik” olsun
diyerek çözümü esnafın kira stopajını kaldırmada-indirmede görüyorlar
ama...
*
Hadi bundan sonrasını masanın diğer tarafında oturan mal sahibinden yani
dükkân kiralarını alandan dinleyelim:
-Ne diyorsunuz esnafa yapılacak-yapılan bu kolaylığa?
“Ne kolaylığı yahu, esnafa iyilik yapalım derken hem beni yaktılar hem
esnafı!”
-Allah allah, nasıl oldu bu iş?
“Bak anlatayım: ben kira geliri dışında bir işle uğraşmayan biriyim.
Geçimim aldığım dükkân kiralarındandır. Kiracım örneğin 100 liralık
dükkân kirasının her ay 80 lirasını bana, 20 lirasını benim bu kira
kazancımın vergisi olarak ve tabii benim hesabıma maliyeye yatırır.
Maliye de bizim gibi kazancı stopaj yoluyla kesilenleri bu işlerle daha
fazla uğraştırmaz, bizden ayrıca bir beyanname ve ilave vergi de
istemezdi.
-Peki esnafa kolaylık getirilip bu kesinti yani stopaj işi değişince ne
değişiyor senin için?
“Hemen anlatayım:
Hani memurun brüt maaşında olduğu gibi benim brüt kiramda da aynı olay
geçerli: eskiden 100 liranın 80’ini alırdım, 20’si de benim adıma bu
kira gelirimin vergisi olarak yatardı ya…
Stopaj ileride tamamen kalkar mı bilmem ama şimdi yapılan değişiklikle
benim kiracı artık bana 100 liralık kiramın 80 yerine 90 lirasını ödeyip
10 lirasını maliyeye yatıracak.
Dolayısıyla esnaf 90 bana, 10 maliyeye ödeyecek artık.
Sonra, vergisini ceza meza yer biraz sallardı da, o durum da değişti.
Eskiden 80 ödemeyince feshediyordum kontratını, şimdi 90 ödemezse
feshedeceğim.
-İyi de burada sen kazançlısın gibi… esnaf kazanmayacak mıydı? Adam
toplamda yine 100 ödeyecek?
Vallahi bu devlet işi, orasına aklım ermez ama ben şimdi kendi
hesabımdan, elime geçecek olandan bahsediyorum.
-Peki yine anlayamadığım bir şey var:
Esnafın kirası eskiden 80+20 idi, şimdi 90+10 oldu yani değişmedi değil
mi?
“Evet, kira öyle de yüzdü böyle de yüz"
-Bu arada senin kira gelirin üzerindeki vergi yükün 20’den 10’a inince,
bu iş seni değil sıkıntıdaki esnafı kurtarmak için değil miydi? “Galiba
esnafa niyet edilen sana kısmet oldu, tamam da; bunu sana bırakırlar
mı?”
Ben de merak edip soruşturdum aslında:
İki ihtimal var diyorlar…
Birincisi, benim üzerinden kesinti (stopaj) yapılan kiram yıl sonunda
beyan edilmek zorunda olmadığı için bu iş böyle kalacak ve esnaf kiracım
artık bana 10 lira daha fazla öderken vergim de yarıya inecek.
Sanmıyorum. Çünkü inşaatta çalışan amelenin vergisi bile yüzde 15'ten
başlıyor. Ama, eğer bizim vergi kanunlarında “dükkân sahipleri yüzde
10’dan fazla kira ödemez” diye mülk gelirlerine bir kolaylık maddesi
varsa, Allah devlete zeval vermesin, bu işten kazançlı çıkıyoruz
demektir.
İkincisi, bu değişiklik vergi düzenindeki adaleti bozdu denip benim de
beyanname vermem istenecekse; İşte o zaman durum kötü. Çünkü böyle
olunca, her beyannameye tabi kazanç sahibi gibi benim yıllık vergi
oranım da 20’den yüzde 40’a kadar yükselecek.
O zaman?
Eskiden kesintiden sonra elime 100 lirada 20 lira kesilip 80 lira
geçerken şimdi 40’ı vergiye gidip bana sadece 60 kalacaksa, kiralara
sınır konmadığına, benim kira alacağım kanunla aşağı çekilemeyeceğine
göre tabii ben de aradaki bu farkı aynen dükkân kirasına zam yaparak
karşılayacağım.
Yani esnafa yapılan bu kira kolaylığı sonuçta onun kirasına zam olarak
dönmek zorunda kalacak.
-Peki kiracın ne diyor?
“Aslında o da anlayamamış bu işin neresinin kendisine yapılan iyilik
olduğunu; karşılaştığımda siyasetçiye ilk önce bunu soracağım” diyor.
|
|