|
İşsizliğin kol gezdiği ülkede
istihdamı vergilendirmenin yanlışlığı üzerine
Bırakın istatistiklerdeki ufak değişiklikleri
bir yana;
Bırakın herkes vergi vermelidir laflarını bir kenara;
Bu ülkede bir tarafta ağır bir işsizlik, bir tarafta üretimsizlik, bir
tarafta adam çalıştırma vergileri var mı?
-Var tabii…
Bu tabloda işletmeler batıyor, üretim bitiyor, işsizlik artıyor mu?
-Batıyor, bitiyor ve artıyor tabii…
Bu durumda öyle ufak tefek, idare-i maslahatçı tedbirlerle(!) durumu
kurtarma, bu gidişi düzeltme şansı görebiliyor musunuz?
-Görülmüyor.
Peki bu ülkede iktidarlar devr-i iktidarlarında, muhalefet bir gün
iktidara geleceğini düşündüğünde bu vahim gidiş için en azından bu
gidişin yaratacağı sarsıntı büyüklüğünde bir çözüm aramak, “böyle gelmiş
böyle gitmez” demek zorunda değil mi?
-Bana göre zorunda.
Ama ne yazık ki onlarda bu konularda ciddi bir arayış, bir çaba, hatta
bir sıkıntılı hal bile görülmüyor gibi.
Bu bizimki belki biraz niyet okuma ama, sanıyorum ki -işsizlikten
üretime- bunlardan birinde aydan aya binde birlik düzelmeler(!) bile
olsa, bu işleri nasıl da düzeltmekte olduklarına hem kendileri inanıp
hem milleti buna inandırmaya çalışacaklar.
Oysa o işsizlik istatistiklerinde örneğin yüzde 10,3’lük rakamın 10,2’ye
inmesi -bakkal hesabına vurunca- bin işsizden ayda sadece bir kişilik
bir azalma olabildiğini düşündünüz mü?
Yine böyle bir iyileşme(!) temposuyla işsizlikteki birikimin binde
birlik düzelmelerle ancak 999 ayda ya da (999/12=) 83 yılda
eritilebileceğini biliyor musunuz?
Durum vahim ve bu anlayışla çözüm ümidi yok.
Ha, belki “o kadar beklenmez; 83 yılda nasıl olsa bir çözüm bulunur” da
diyebilirsiniz; çünkü siz o kadar bekleriz derken ya işçinin yerini
robotlar alır veya ülke iyiden iyiye batar da bu işler artık ekonominin
yeni ama mutlaka yabancı sahiplerinin ilgilenmesi gereken konular
arasına girip bizim siyasetçilerimiz üzerinde hiçbir sorumluluk kalmaz.
*
Türkiye, içinde bulunduğu bu tabloda daha fazla kalmamalı, gerekirse
“Buzlar çözülmeden”deki bir tarzla bu çarpık işleyişin taşlarını sisteme
yeniden yerleştirmelidir.
Nedir bu?
İstihdamdaki yetersizlik ile ekonomideki üretimsizliğin önündeki “taş”
maalesef, bir zamanlar sanayi devrimini yaşamış, ardından teknolojisini
geliştirmiş, haliyle sermaye birikimini yapmış, içerideki işçisine iş
vermek bir yana, yetmeyince dışarıdan işçi getirtmiş bir gelişmiş
ekonominin, Alman ekonomisinin modelidir.
Bu modelde sanayi emeğe büyük ihtiyaç duyup yüksek istihdam sağladığı
için bizdeki gibi bir işsizlik sorunu olmaz; yüksek verimle çalıştığı
için, bordrolar üzerinden gelir vergisi alarak bir açıdan istihdam edeni
ve üretim içindeki işçiliği de vergilendirseniz çarklar durmaz.
Ama bunu bizim ülkemiz gibi işsizi bol, sanayii ve dolayısıyla üretimi
zayıf bir ülkede uygulamaya kalkarsanız, maalesef o örnek aldığınız
ülkedeki sistem burada tam tersine etkiler gösterir; yani devlet eliyle
üretimi pahalılaştırır, istihdamı kısar. Sonra da; bu kadar mükemmel bir
vergi sistemiyle nasıl oluyor da üretim gelişmiyor, işsizlik azalmıyor
dersiniz.
Olmaz…
İşsizlik çığ gibi büyür, üretim düşerken siz istihdam üzerinden vergi
alamazsınız.
Alırım bak başkaları alıyor ya, üstelik nerede kazanç varsa tabii ki
orada vergi de olacak derseniz bu olmaz.
Unutmayın; Vergi, ekonomi politikasının sadece bir aracıdır; amacı
değil.
Ekonominin hedefleri verginin hedeflerinden önce gelir ve bir ülkede
vergi sistemi sadece ekonomik sistem esas alınarak, oradaki sağlıklı
işleyiş üzerine bina edilmelidir.
Denecektir ki “yok öyle yağma; işçi de olsa kazanan öder”
Peki siz öyle derken neden yatırımlar artsın, üretim gelişsin diye kimi
projelere beş yıl, on yıllık kazançlarından vergi bağışıklıkları
getirirsiniz?
Orada gerekçeniz “Ekonominin kazancı vergi toplamaktan önce gelir” değil
mi?
Orada geçerli olan mantık niye istihdama sıra gelince çalışmaz da
“İstihdam edeni vergilendiririm” diye diretirsiniz?
Devletin bir eli istihdam sağlamaya çalışırken diğer eli onu
bastırabilir mi?
*
Türkiye, içinde bulunduğu bu yaşamsal sıkıntıdan, kötüye gidişinden
ancak istihdam üzerinden, ve dolayısıyla üretim maliyetleri üzerindeki
vergi yükünden “devrim niteliğinde” bir indirim yaparak kurtulabilir.
İndirin üretim maliyetlerine binmiş istihdam maliyetini, korkmayın...
İşçilik ucuzlasın, üretim ucuzlasın, işsizlik azalsın; ekonomi artık
makas değiştirsin.
Bu bir delilik mi?
Bu durumu yaratan düzene göre delilikse delilik…
Hatırlasanıza, “Buzlar Çözülmeden”deki o deli kaymakam da böyle şeyler
yapmış ama hepimizin gönlünü kazanmamış mıydı?
|
|