|
ŞİKAYETİNİZ KÖPRÜ FİYATLARINDAN MI OLMALI
YOKSA HIYAR FİYATLARINDAN MI?
Hani, “Bak işte şu duvara yazıyorum” derler bilirsiniz…
Şimdi ben de aynen buraya yazıyorum:
Bu memlekette “zam şampiyonu salatalıktır” diyenler var ya;
En hafifinden söylemek gerekiyorsa, bunu diyenler ekonomiden
bîhaberdirler, ama biraz hakkını verip daha da doğrusunu söylemek
gerekiyorsa, kusura bakmasınlar; ya doğrudan iktidara yaranmak ya da
iktidara yaranmak isteyenlere yaranmak için “pahalılık” denen olayı
saptırma, göz boyama peşinde olanlardır.
*
Ne kadar gözünüze çarptı, ya da gördünüz fakat size ne kadar ters geldi
bilemem ama; Ekonominin can derdine düştüğü, dış ticaretin açık verdiği,
üretimin dibe vurduğu, işsizliğin kol gezdiği, enflasyonun ciddi ciddi
yükseldiği bu ülkede, başta ülkenin resmi haber ajansı ve ondan haber
alan neredeyse bütün gazeteler ve kimi televizyonlar şöyle bir
ekonomi(!) haberini öne çıkarmakta söz birliği yaptılar geçtiğimiz
günlerde:
“Ocak ayının zam şampiyonu salatalık”.
Haberi gazeteleriyle ekranlarından alıntı olduğu için aynen dedikleri
gibi aktardım ama, o “salatalık” namıyla zam şampiyonu olan zerzavat,
adıyla şanıyla bizim bildiğimiz “hıyar”dır.
“Şimdi salatalık yerine neden hıyar dediğim için bazıları bunu
garipseyecektir ama ne diyeyim, madem bu konuyu süslemeden,
yaldızlamadan, sadece bu milletin günlük yaşamı ve söylemi içinde ele
alacağız, hiç süsleyip püslemeden, Şair Can Yücel’in mahkemede dediği
gibi yapmak, lafın doğrusunu söylemek lazım:
Bu memlekette hıyara hıyar derler kardeşim.
Ve siz bula bula bu hıyarı zam şampiyonu yaptınız.
*
Peki, hıyarın bizim ekonomimizde ve de halkımızın geçim mücadelesindeki
ağırlığı nedir hiç düşündünüz mü?
Yani hıyar fiyatının yükselmesi ya da düşmesi Türk halkının ekonomisini,
geçimini, refahını ne kadar etkiler?
hayat çok pahalılandı derken insanlar hıyarın kaça satıldığının derdinde
midir yoksa diğer harcamalarının mı?
Bu işlerin göstergesi hıyar mıdır?
Tutun ki yarın hıyarın kilosu beş kuruşa indi, halkın geçim derdi ne
kadar azalır?
Tutun ki hıyarın kilosu on liraya çıktı da almadınız ya da alamadınız,
hayatınızda ne değişir?
Doğrusunu söylemek gerekirse ancak hıyarın hayatınızdaki değeri kadar
değeri olur bu işin ekonomide.
Ama beylere bakarsanız, ekonomide en çarpıcı gelişme, haber değeri
taşıyan ekonomik olay; hıyar fiyatlarının Ocak 2018 itibariyle zam
şampiyonu olmasıdır.
Hıyar fiyatları aşağı hıyar fiyatları yukarı!
Sizin bu ülkenin ekonomisiyle en yakın ilginiz hıyar konusundaysa ne
diyelim ki?
Yazın o zaman gazetelerinize; çıkın açıklayın televizyonlarınızda “Ah bu
hıyar var ya bu hıyar, işte ekonomimizin bütün meseleleri burada
düğümleniyor” diye.
Peki neden “gofret” değil de hıyar mesela?
“Gofret” de bizim TÜİK’in enflasyon hesaplama listesinde yer almıyor mu
hıyar gibi?
Ağırlığı binde bir, on binde bir de olsa, gofret fiyatlarındaki artış ya
da azalışlar dolayısıyla geçim düzeyimizin ne kadar da düzeldiği ya da
bozulduğu resmi istatistiklere girmiyor mu?
*
Temel göstergelere bakıldığında, Türkiye ne yazık ki günden güne bir
üretimsizlik, bir işsizlik, bir borçlanma sarmalı içerisinde yuvarlanıp
gidiyor.
Dolayısıyla ekonomide sıkıntı çok büyük.
Ama “bu milletin tercihidir, ne yapalım” diyerek halkın siyasi tavrı
hakkında iyi kötü bir şeyler söylenmesine karşılık neden şu ekonomik
gidişat konusunda aynı açıklıkta bir şeyler söylenmiyor ki?
Neden?
Haydi demokrasidir, halk ne derse onun dediği doğrudur dedik, bu düzende
söyleyecek başka bir laf da bulamıyoruz, o tarafı tamam ama; peki neden
ekonomide doğruları söylemekten bu kadar kaçıyoruz da memleketin
ekonomik gidişatını “hıyar fiyatları” üzerinden değerlendirmeyi tercih
ediyoruz?
Ekonomi konusunda doğru sözler söylemesi gerekenlerin diğerlerinden bir
tık daha ileride, bir tık daha eyvallahsız, biraz daha işin içinde ve
bilincinde oldukları gayet açık değil mi?
Bunu söylemek, -bırakalım halkı bir yana- en azından bu ekonominin esas
aktörlerinin kendi çıkarlarının gereği değil mi?
*
2018 Ocağının zam şampiyonu salatalıkmış, fiyatı son bir yılda yüzde
25,11 artmışmış.
Hemen ardından gelen köprü fiyatlarındaki artış yüzde 25,
Üçüncü sıradaki otoban fiyatlarındaki artış oranı yüzde 23,17 imiş.
Hesaba dikkat ederseniz “hıyar” bu şampiyonluğu binde 1,1 ya da on binde
11 oranındaki kıl payı bir farkla alıyor(!) köprünün elinden.
Yani köprü ve otoban fiyatlarındaki fahiş yüksekliklerin ikinci, üçüncü
plana atılması için hep bir ağızdan hıyar öne sürülüyor.
Daha doğrusu; köprüler, otobanlar hıyarın arkasına saklanıyorlar.
Bu ne büyük bir göz boyamadır, bu ne büyük bir saptırmadır düşünebiliyor
musunuz?
Hıyar bu gün beş liradır diyelim, yarın güneş açtı mı 3 lira, öbür gün
tarlada çürüse ne lazım gelir.
haydi diyelim ki çok da hassas tesbitler yapıldı, ölçüldü biçildi hıyar
gerçekten bu fiyat…
Be kardeşim sen bu insanların geçimiydi, zamdı, enflasyondu derken;
hatta bu insanlara medyacılığınla ekonomi haberleri “sunarken” şu birkaç
günlüğüne oluşmuş turfanda fiyatına bakıp halkın geçim meselesini, o
zamların şampiyonluk düzeyini bir hıyara mı bağlamalısın yoksa on binde
birlik farklarla gizlenmeye çalışılan köprü ve otoyol fiyat artışlarına
mı?
Biliyorsun ki hıyarın fiyatı yarın üç otuz paraya düşecek ama o hıyarın
arkasına sakladığın köprü, otoyol fiyatların hem şimdinin hem önümüzdeki
24-25 yılın pahalılıklarının, halkın sırtına binecek vergilerin, geçim
sıkıntısının baş sebebi olacak.
Hatta belki hemen bu gün, belki daha senin gazetenin mürekkebi
kurumadan, sen televizyonlarda günün son haberlerini verirken, dolar
kurundaki sadece on binde birlik farkla bile o zam şampiyonluğu el
değiştirdi.
Ne diyeceksin böyle bir durumda?
Doğrusunu hiçbir zaman söyleyemezsin ama, hadi ikinci tercihin olarak
soralım;
Bu işlerden hiç anlamadığını mı söyleyeceksin?
Yoksa kasten hıyara baktırılıp, atlatılıp kullanıldığını mı?
|
|