Siz yeşil denince hangi yeşili anlıyorsunuz?
Ali Sami Yen, paraya acilen ihtiyacı olan kamu kuruluşu TOKİ tarafından
geçtiğimiz günlerde 416,5 milyon liraya satıldı. Ucuz ya da pahalıya gitti,
orası ayrı bir konu.
TOKİ Başkanı bu konudaki niyetini satıştan önce şöyle açıklıyordu:
“TOKİ’nin yaptığı sosyal konutlar, roman konutları, afet konutları için
kaynağa ihtiyaç var… Seyrantepe’ye harcanacak 400 milyon lira dikkate
alınırsa, Ali Sami Yen'in ne kadar değerli olduğu anlaşılabilir.”
TOKİ’nin hangi kaynaklarla hangi işleri yapacağı ilgili mevzuatında fi
tarihinden beri bellidir ve kaynağı gösterilmiştir de, şimdi ilaveten
deniyordu ki romanlara ev, Seyrantepe’ye yapılacak harcamalar için bize para
lazımdı, elimizde de bu imkan vardı.
Sonuçta, açık artırmada “bize en çok parayı kim verir” diye sorulduğunda
birinciliği alan firmaya “size hayırlı olsun” dendi.
Peki ya İstanbullulara?
İstanbul’un öksürüklü yaşlısına, benzi sararmış gencine, süt bebelerine,
temiz hava solumak isteyen ve yeşil denince aklına önce dolar yeşili
gelmeyen Şişli ve Mecidiyeköy halkına?
Bilim adamlarının, meslek odalarının, toplumun sesi ve vicdanı köşe
yazarlarının günlerce “etmeyin, eylemeyin” şeklindeki canhıraş feryatlarına
rağmen o kesimden kimse dönüp de halka bir şeyler sormadı, söyleyemedi.
Bizim gördüğümüz tek tepki Şişli Belediye Başkanı’nın demeciydi.
O da:
“Bazı kesimler tarafından özellikle siyasi amaçlı bir negatif kampanya
başlatıldığını üzülerek görüyoruz…Bugünkü stadyum yerinin yeşil alan olarak
kalması için bazı kesimler tarafından kampanyalar düzenleniyor. Protesto
gösterileri organize edilmeye çalışılıyor. Bu siyasi kampanyalarda
belediyemizin adının da olumsuz anlamda kullanıldığını üzülerek
gözlemliyorum."
diyerek hiç gecikmeden, bu işte Şişliye geniş bir yeşil alan kazandırmak
için değil de 407 milyon “para” bekleyen ve bunu açıkça söyleyen satıcılar
safında yerini aldı. Üstelik sanki kampanya sırasında ya da köşe yazılarında
adı geçmiş, kendisi taraf sayılmış gibi.
Oysa herkes açıkça görüyordu ki burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi bile
değil, planları amacına göre değiştiren doğrudan mal sahibi TOKİ ile bir
tartışmaya girilmişti ve bu konuda söz söyleyen bilim adamlarının, meslek
örgütlerinin, köşe yazarlarının CHP ile ilgili ne bir sözü, ne de bir
herhangi bir bağlantısı vardı.
Belki kendisine göre “reklamın iyisi kötüsü olmaz” demiş, araya TOKİ
cephesinden girmeyi yararlı görmüştü.
Ne diyelim?
Bu olayda artık kimin neyi savunduğu, ne dediği, neyi neye tercih ettiği
belli olmuştur.
Gelelim işin bundan sonrasına.
Tabii ki bu konu yargıya taşınacaktır.
Tabii ki Şişli'nin kaderi böyle şekillenirse insanlar bu trafikte, bu
dumanda boğuldukça bir yeşili bir başka yeşile tercih edenlerin kulaklarını
çınlatacaktır.
Çınlatmakla kalmayıp ileride burada kurulacak sandıklarda da hesabını
soracaktır.
Ama durun bakalım biraz bekleyelim.
Ne de olsa burası Ali Sami Yen.
Buradan öyle “Saaaaaattııım” diyerek elini kolunu sallaya sallaya çıkış yok.
Üstelik maç 90 dakika.
|