Satarken “özelleştiriyoruz” de be Yunanistan

Komşuyuz, Akdenizliyiz, biz bize benzeriz.
Siz “sirtaki” oynarsınız, biz “kasap havası”.
Siz“uzo” içersiniz, biz “rakı”.
Hepsi aynı şey.
Çoğu şarkımız bile ortaktır siz Rumca söylersiniz biz Türkçe.
“Entarisi ala benziyor”u “dimitroula mou”
“Telgrafın tellerine”yi “aeroplano na paro”
“Aman Cevriye Hanım”ı -sizde Cevriye olmaz ya- “Aman Katerina mou” diye
“Aman doktor, derdime bir çare”yi siz rumca “o giatros” diye söylemez misiniz? Hatta çok kızınca damardan işlesin diye bizim küfürleri kullanmaz mısınız?
Siz Rumca da olsa yanık yanık bu işe bir çare arayıp “Amman doktor” dedikçe bizim içimiz sızlamaz mı?

Madem biz bu kadar birbirimize benzerdik de siz şimdi niye Avrupa Birliği’nin patronu Almanlara “öyle bedava para yok, her şey alman işi olacak, herkes yediğinin hesabını kendi ödeyecek” dedirtene kadar beklediniz bekleyip bekleyip ancak adamlar sizden adalarınızı isteyince aklınız başına geldi?
İş işten geçtikten sonra bilmem ki şimdi size ne diyelim?
Duyduk ki Amerikalının The Wall Street Journal gazetesi bile“ O şimdi batık” deyip satılık mallardan bahsediyormuş. Hatta çok darda kaldılar, satacaklar deyip Telekomunuzu da elden çıkaracağınızı dillendiriyorlarmış.
Üzüldüm.
Allah kimsenin başına vermesin.

Ama niye bu işi bu kadar acemice yaptınız be Yorgo?
Her işin bir usulü vardır derler bizde, Hatta batmanın bile.
Madem batıyordunuz, niye bu güne kadar beklettiniz uçaklarınızı satmayı? bakın biz etrafa hala Kamu İktisadi Teşebbüsüdür deyip THY’nin yüzde 53,57’sini borsaya koyduk. Her gün kim alır kim satar onu Allah bilir.
Madem batıyordunuz, niye satmadınız bankalarınızı peşin peşin?
Bakın biz sattık kurtulduk. Artık batarsa el âlemin bankaları batacak.
Niye satmadınız şu bahis işini? Parası mı tatlı geldi? Bakın biz Milli Piyango’yu satışa koyduk, eli kulağında.
Niye tuttunuz bu güne kadar petrol rafinerisini? Biz verdik gitti.
Şehir suyu dağıtımını hala düşünüyormuşsun, biz onu çoktan teklif ettik sanayicilere, işadamlarına… aslında alacaklar da fiyatların düşmesini bekliyorlar.
Bir de yağmurlara güvenemiyorlar.
Şimdi kalkıyorsunuz “batan geminin malları bunlar diye”, hem piyasayı bozuyorsunuz hem ortalığı ayağa kaldırıyorsunuz be Yorgo!
Siga siga..dostum siga siga (yavaş yavaş)
Nedir bu şamata?
Öderiz deyin, “bunlar özelleştirmedir” deyin.
Özelleştirme deyince kimse bir şey diyemiyor, hatta övüyorlar bile adamı.
Hepsini sattığında 2,5 milyar Euro geçecekmiş eline.
Bu iyi gelirdir de, arkası da gelir de.
Bu zamanda iyi para 2,5
Düşün 300’den, kalana da Allah bir kolaylık verir.
Zaten bu işler devlet eliyle olmaz deyin, modaya uygun bir şeyler söyleyin işte.
Ufak ufak yedirin piyasaya.

Koyun işin başına babalar gibi satacak birini, görün bakın ne oluyor.
Adamınız mı yok?
Duyduk ki yeni koyacağınız vergilere Kilise bile tepki göstermiş, “dualarımız sizinle ama bizden tek drahmi çalışmaz” demiş. Olsun, “Kiminin parası, kiminin duası” deyin aldırmayın, bizde de böyle diyenler oluyor. O da lazım insana.
Çıkarın aradan onları, sorun bakalım rabbimize doğrudan, gönderiversin birini. O bu işleri yapacak adamlar hangi delikte olsa bilir..
Bakarsınız bizim gibi size de bir kolaylık gösteriverir.
Bakın unutmadan şu son iki şeyi de söyleyelim ucuz ya da pahalı, mallar nasıl olsa birine gidiyor da, aman aman şu işçiye dikkat edin.
Dönüp dolaşıp kapıya geliyorlar.
Mallar her zaman satılır ama onların işi nasıl biter orasını şu anda biz de kestiremiyoruz.
İkincisi, sıra sizin adalara gelince, ne yapalım, satacaksanız satın ama kimselere duyurmadan önce bize bir “alo” deyin be komşu, bakarsınız güneyde birlikte bir iş yaparız.
Ne de olsa eski komşuyuz.
Bedavaya gitmesini siz de istemezsiniz, biz de…