Sokrates’ten bakarak bu günü anlamak


Sokrates…
Bundan neredeyse 2500 yıla yakın bir süre önce yaşamış Yunan filozofu.
“Devlet, adalet, ahlak konularındaki fikirlerini öğrencilerine gezerek anlatırmış.
Dolayısıyla kendisi bir şey yazmamış.
Onun anlattıklarını öğrencisi Platon (Eflatun), “Devlet” adlı kitabında toplamış.
*
“Demokrasi” konusunda değişik düşünceleri olan Sokrates’e öğrencilerinden biri sorar bir gün:
“Eğer demokrasi çoğunluğun kararını kabul etmekse, adil olan da bu değil midir?
Mesela yüz kişinin oy kullandığı bir yerde, ellibir kişinin kararına mı uymak daha adil ve doğru olur, yoksa kırkdokuz kişinin kararına uymak mı?
Üstelik çok mümkündür ki, daha çok insanın yanılma ihtimali az insandan daha azdır.
Şu halde sizin demokrasiye karşı çıkmanız, doğru olmadığı gibi haklı da sayılmaz.”

Bunun üzerine Sokrates her zaman olduğu gibi soru-cevap yöntemini kullanarak öğrencisine sorar:
“Bize söyler misin; bilge olmak mı daha zordur yoksa cahil olmak mı?”
Öğrencisi: “Elbette ve hiç şüphesiz bilge olmak daha zordur.
Bilge olmak için çok okumak araştırmak ve yorulmak gerekirken cahil olmak için bir şey yapmaya gerek yoktur.”

Sokrates: “Peki o halde bize yine söyler misin; toplumlarda cahil insanların sayısı mı çok olur, yoksa bilge insanların sayısı mı? “
Öğrenci: “Elbette ve hiç şüphesiz cahil insanların sayısı fazla olur.”

Sokrates: “Peki bize yine söyler misin; bir gemide yüz yolcu bulunsa, geminin nerde nasıl hangi yönde yelken açması gerektiğini kaptan mı daha iyi bilir, yoksa o yüz yolcu mu?”
Öğrencisi: “Eğer yolcular içinde denizcilik bilgisi olan yoksa, pek tabi en iyi bilen kaptandır.”

Sokrates: “Peki o halde diyebilir miyiz ki herkes her konuda karar veremez. Herkes bildiği yerde konuşmalı. Her iş ehline verilmeli….”
Öğrencisi: “Pek tabi olması gereken budur.”

Sokrates: “Peki o halde, bize yine söyler misin; kimin hangi konuda bilgili olup olmadığını bilmeden, sadece çoğunluk oldukları için kararlarını doğru bulmak adil ve doğru olabilir mi?
Hem sen de kabul ettin ki, bir toplumda cahillerin sayısı bilgelerden hep daha çok olur.”
*
O Sokrates, bu düşüncelerinden dolayı, 500’ler Meclisi'nde yargılanır ve 221’e karşı 280 oyla, Atinalı gençlerin beynini yıkamakla ve tanrılara inanmamakla suçlanarak “demokratik” bir oylamayla suçlu bulunur, baldıran zehiri içirilerek ölümüne karar verilir.
Bu karara tepki gösteren öğrencileri, onun kaçması için her şeyi ayarlarlar ama filozof bunu ahlaki görmez, yasaları çiğnemeyi reddeder ve bu kararın sorumluluğunu Atina'ya bırakarak zehrini kendi elleriyle içer,
70 yaşında hayatına son verir.
*
Gelelim yakın tarihimize…
Köy Enstitülerinin mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç (1893-24 Haziran 1960), der ki:
"Köylü eğitilmeden, işçiye iş verilmeden, herkesin toprağı olmadan demokrasi gelmez.
İki tür demokrasi vardır;
Gerçek demokrasi için halk sıkı bir eğitimden geçirilir…
Biz ise Amerikan demokrasisini seçtik, bir sandığa kâğıt attık adı demokrasi oldu."

Vee geldik bugüne…
Sonrasını hepimiz biliyoruz; fazla söze ne gerek var?

 


www.soylan.com/butunmakaleler.htm
www.bulentsoylan.com.tr/butunmakaleler.htm