|
Zam sağanağı mı? Ahmak ıslatan mı?
Düşünün
bakalım, bir adamı sağanak yağmur mu daha çok ıslatır, yoksa “ahmak ıslatan”
mı?
Bence, aklı başında adam sağanağı görünce tedbirini alır, kolay kolay
ıslanmaz.
Peki “ahmak ıslatan” öyle mi?
Adı üzerinde yağdığıyla yağmadığı pek anlaşılamadığı için ıslattığı
farkedilmez.
Adamı sinsi sinsi öyle bir ıslatır ki… hatta ıslatmakla da kalmaz, bir de
ahmak yerine koyar.
Gazetelerde “zam sağanağı” haberlerini okuyunca aklıma hemen “sağanak” ile
“ahmak ıslatan” geldi.
Bundan iki sonuç çıkardım:
Birincisi, demek ki sözde teğetine saplandığımız şu krizde ahmak ıslatan
türünden yapılan zamlar durumu kurtarmadığı için artık zam sağanağına gerek
görülüyor.
İkincisi, zamlar ahmak ıslatan cinsinden yağdığı zaman sessizce kabul
ediliyor ve farkedilmiyordu şimdi iş sağanağa döndüğüne göre bu zam
“rahmet”inde ya adamakıllı ıslanılacak ya da bundan etkilenmemek için bir
“çatı” altında toplanmaya başlanacak.
* * *
Zamlar bir bakıma , bir ekonomide fiyat yoluyla yapılan gelir dağılımı
ayarlamalarıdır.
Bütçenin o ya da bu kesim tarafından finansmanı, vergiler üzerinde
ayarlamalar yapılarak
ekonomide kimin kime ne ödeyeceği ise fiyatlar üzerine yapılan zamlarla
gerçekleştirilir.
Bu zamlar ufak ufak yapıldığında olay tıpkı ahmak ıslatan yağmurunda olduğu
gibi “ince ayar”dır.
Tepki yaratmaz, uzun vadede sonuç verir.
İnce ayarların yetmediği zamanlarda “sağanak” tarzında bastırılır.
Anlaşılıyor ki son zamanlarda yukarısının eli ve zamanı daraldı, ihtiyacı
arttı ve sonunda da bu ayarlama yurttaşları ince ince ıslatmakla olamayacağı
için işi kuvvetli bir sağanağa döndürüverdi.
***
Türk ekonomisi, ne yazık ki tepe yönetiminde uluslararası sermayenin
bulunduğu bir politikayla üretimden uzaklaştırılmakta, güçsüzleştirilmekte,
pazar haline getirilmekte ve kısım kısım yabancı tekellere teslim
edilmektedir.
Bu süreçte tabiidir ki üretmeyen ekonomi borca batacaktır.
Borca batan ekonomide vergiler yetmeyecek, o yetmeyen vergiler sağanak
halinde zamlanacaktır.
Bu süreçte tabiidir ki üretmeyen ekonomide işletmeler kazanamayacak,
borçlanacak, sermayeden yiyecek, küçülecek ve işçisini kapının önüne koymaya
çalışacaktır.
Bu süreçte tabidir ki kapının önüne konan işçiler istemeye istemeye istihdam
piyasasında birbirlerinin rakibi olacak ve ücret düzeylerini kendi elleriyle
aşağıya çekeceklerdir.
Bu süreçte tabii ki bir çatının altında toplanamayanlar aynen, tepelerinden
sağanak yağmurlar boşalırken bir oraya bir buraya koşturanlar gibi
adamakıllı ıslanacaklardır.
Ben, iyi ki ahmak ıslatan yağmurların yerini bu sağanak aldı diyorum.
Hiç olmazsa insanlar bir süredir güzelce ıslatıldıklarının farkına
varabilirler.
Ama yine de bir şeyi merak ediyorum.
Bu zam yağmurlarında “adam-akıllı” ıslananlar acaba “akıllı-adam”
olabilecekler ve yukarıdan artarak gelen bu “rahmet”in nedenini
kavrayabilecek ve de tavırlarını buna göre belirleyebilecekler mi ? |
|