Öldürücü ekonomi gribi hızla yayılıyor
Dünya’da
olduğu gibi Türkiye’de de görülen “Öldürücü ekonomi gribi” hızla yayılıyor.
Uzmanlar gribin Türkiye’de görülen türünün dünyadakinden daha farklı
olduğunu ve bilimde (Virus turkus economicus) diye adlandırıldığını
söylüyorlar.
Dünya ekonomik sağlık örgütü (H-IMF) ve aşı bankası (H-WB) uzun süredir bu
konuda ciddi çalışmalar yapıldığını ama henüz kesin sonuç veren bir tedavi
yöntemi geliştiremediklerini açıkladı.
Bu arada dünyanın en sağlıklı bölgesi sayılan ve sanılan ABD’de, bu nedenle
kitle halinde ölümler olduğu, ölümü bekleyen daha binlerce ekonomi gribi
hastasının bulunduğu bildiriliyor.
Ekonomi gribinin, bünyenin zayıf düşmesi üzerine ortaya çıktığı bildiriliyor
ve böyle dönemlerde özellikle yabancılarla öpüşmek ve hatta ellerini
sıkmanın dahi yanlış olacağı düşünülüyor.
Bu konuda halkın daha fazla paniğe kapılmaması, hastalığa karşı dirençli
olabilmek için moralinin de yüksek tutulması gerektiği teziyle hükümet
yetkilileri ekonomi gribinin adının, “domuz gibi sağlam bünyeliyiz”
algılaması yaratacak biçimde “domuz gribi” olarak telaffuz edilmesini
öneriyor ve çeşitli açıklamalarında bu tanımı kullanıyorlar.
Bu işlere bakan bir Bakan, “İşletmeleri tatil edersek ortada virüs sıkıntısı
kalmaz. Nitekim kapanan işletme sayısı arttıkça virüsün yayılma hızı ve
dolayısıyla sıkıntının azaldığı yönündeki bilimsel gerçek ulusal istatistik
kurumunun raporlarında da var, yok diyenin alnını karışlarım” “İmkân bulup
hepsini kapatabilsek ekonomi virüsü diye bir şey olmaz, biz de rahat ederiz”
dedi.
Ekonomi gribi sorunu kısa sürede çözülebilir mi?
Ekonomi gribi konusunda dünya ekonomisinin kalbindekiler ve bu merkezlerle
yakın çalışan uzmanlar, henüz kesin sonuç verecek bir aşı ya da tedavi
yöntemi geliştiremediklerini ancak klasik ekolden gelen doktorların görüşüne
göre zaman içinde, insanların bünyesi ile ekonomi gribi arasında yeni bir
denge oluşarak hastalığın kendiliğinden geçebileceğini söylüyor. Bu teze
göre hastalığın seyir grafiklerine bakıldığında “W” “U” “L” gibi, nereden
bakıldığına bağlı olarak değişik eğilimler gösteren işaretler görülüyor.
Türkiye’yi ilgilendiren bir başka tahmin de şeklin “O” olabileceği yönünde.
Ancak bütün bu iyimser görüşlere rağmen Amerikalı uzmanların kendi
hastalarının bünyelerini dışarıdan desteklemek amacıyla onlara büyük serum
tankları bağladıkları gözlerden kaçmıyor.
Bu arada ekonomi gribine karşı geliştirildiği söylenen aşının bir dostluk
jesti olarak Türkiye üzerinde deneneceği ve öncelikle bünyesi zayıf olanlara
aşılanacağı bilgisi üzerine kendisine ulaştığımız bir yabancı uzmana “Bu
bizi ekonomi gribinden kurtarır mı?” şeklinde sorduğumuz soruya şöyle yanıt
verdi:
“Vallahi biz de tam bilemiyoruz ama bu iş deneye deneye olacak, şimdi en
kritik denemeyi de sizde yapacağız. Tabii ki her deney yeni bir kazanımdır.
Dolayısıyla bu konuda çok deney yapmak da çok kazanımdır… Nitekim sizin
memlekette de “acemi nalbant böyle öğrenir” gibi bir atasözünüz olduğunu
biliyoruz. Başarılı olmazsa, en azından böyle de olamayacağını anlar deneyim
kazanırız. Başarılı olursa, hani nasıl diyorlar win-win gibi, hep beraber
kazanırız”
İyi haber alan çevreler, bazılarının “bu iş bizi daha da bozar” demesine
karşın H-IMF ekonomik sağlık kuruluşu ile 45 milyar ünitelik aşı paketi
üzerine hazırlık ve pazarlıkların sürdüğünü söylüyorlar.
Diğer taraftan halkın bu konuda pek endişesinin olmadığı, domuz gribi ile
ekonomi gribi bilgilerinin medyanın da gayret ve desteğiyle iyice birbirine
karışması dolayısıyla insanların “evvelallah domuz gibiyiz, biz Türklere
böyle bir şey vız gelir” dediği görülüyor. Bu tavır da şüphesiz halkımızın
ekonomi gribi konusunda kendilerine uzmanlarca verilecek desteği almalarına
engel oluyor.
Görüştüğümüz bir uzmanımız, bizde ekonomi gribinin farklı bir türünün
olduğunu, Amerikan bünyesi ile bizim bünyemizin farkı dolayısıyla bu
hastalığın tedavisinin de farklı olduğunun artık kabul edilmesi gerektiğini
ısrarla söylüyor. Uzman, bizim bünyemize şırınga edilerek denenecek yabancı
virüsün belki de hastalığın daha da artmasına ve olayın karmaşık bir yapıya
bürünmesine yol açacağını bildiriyor.
Kendisine göre, öldürücü ekonomi virüsünün domuz virüsü adıyla
tanımlanmasının moral etkisi sıfır olacak ve belki de bu durum, yanlış tanı
ve geç tedaviye yol açtığı için geriye tepebilir.
Bu arada kendilerinden daha net bilgi alabilmek için aradığımız bazı H-IMF
yöneticileri, “bizce sorun yok, nasıl olsa işi düzeltiriz ama sizin için
orta vadede bir düzelme beklenemez, bunun için de sizde söylendiği gibi
düzelmeyecek hasta kurttan korkmamalı, bir deneyin bakalım dediler. Bu
haberi aktardığımız bizim yetkililer ise, “hadi şimdilik aşıları gelsin diye
onlara bir şey demiyoruz ama bize böyle moral bozucu şeyler söylerlerse
onlara minnet etmez, ıhlamur kaynatır, halkımıza bedava aspirin dağıtır yine
de kendi çözümümüzü kendimiz yaratırız” dediler
|