Tüketici damat
havasıyla oynamaya başladıysa
Damat havasını bilir misiniz?
Genellikle Rumelililerin düğünlerinde çalınan bir hava, oynanan bir
oyundur.
Oyuncular halay çeker gibi bir zincir yapar, el ele tutuşup bir o yana bir
bu yana adım atarlar; arada bir de durup ellerini çırparlar.
Oldukça keyiflidir.
Alem FM sunucusu, Yazar Nihat Sırdaş benzine yapılan son zamdan sonra yeni
bir protesto yolu öneriyor: Diyor ki, bütün sürücüler akşamın 7’sinde
arabalarının dörtlü ışıklarını (flaşör) yaksın ve kenara çeksin.
Radyolarının sesini yükseltsinler ve bizim çalacağımız damat havasıyla
oynamaya başlasınlar.
İyi de bu nasıl protesto?
Deniyor ki, efendim biz zamları protesto ediyoruz deyince hemen polis
müdahale ediyor, oysa kutluyoruz der ve oyun oynamaya başlarsak bize kimse
bir şey diyemez!
Öneri hayli enteresan, ama
tutar mı bilmiyorum.
Yine de bu konuya bir vergici fıkrasıyla biz de katkıda bulunabiliriz.
Devir şimdiki gibi ileri demokrasi devri değil, tam padişahlık devri…
Hazine tamtakır.
Padişah vezirine demiş ki madem parayı bitirdik, o zaman “yeni vergiler
salınsın”.
Vezir sıkıntıya düşmüş, efendim demiş bu halk bu vergileri kaldıramaz.
Padişah, kaldırır kaldırır demiş. Sen vergiyi sal, sonra tebdili kıyafet
bir dolaş gel bakalım ne olacak.
Vezir çaresiz vergileri salmış,
ardından kıyafetini değiştirip gizlice halkın arasına karışmış.
Millet perişan, ağlıyor, sızlıyor…
Çıkmış padişaha, demiş “efendim millet çok şikayetçi, ödeyemiyoruz deyip
ağlıyorlar”.
İyidir iyidir demiş padişah; münasiptir, sen devam et...
Derken bir süre sonra hazine
yine parasız kalmış, padişah yine vergileri saldırmış, vezir yine
dolaşmış, halkın iki gözü iki çeşme!
Padişah yine iyidir iyidir demiş.
Ama bir seferinde yine vergiler
salınıp dur bakalım halkımız bu seferkini nasıl karşıladı diye tebdili
kıyafet dolaştığında vezir bir de bakmış ki halk çıkmış meydanlara “bundan
sonra neyimizi alacaksın ki” diye zil takmış oynuyor.
Koşmuş padişaha gördüklerini anlatmış.
Bunu duyunca padişah, “hah” demiş, işte şimdi vergilendirmenin sınırına
geldik; burada duralım!
Bu gün için tutar mı bilmem ama
bir süre sonra nasıl olsa koşullar aynen fıkradaki gibi olacağı için bu
protesto mutlaka tutacaktır.
|