Milli gelir en çok kimlere gelir?
Türkiye’nin
sınırları içerisinde yerli-yabancı ayrımı yapmadan üretilen mal ve hizmetler
toplamına gayrı safi yurtiçi hâsıla (GSYİH) diyoruz.
Buna karşılık, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ve kurumlarının yurt
içinde veya yurt dışında ayrımı yapılmadan ürettikleri mal ve hizmetler
toplamına da gayrı safi milli hâsıla (GSMH) adını veriyoruz.
Bu iki arasında herhangi bir ayrım yapmadan söylerken de milli gelir
deniyor.
TÜİK’in 10 Eylül 2009 tarihi itibariyle geçerli ve 10 Aralık 2009 tarihinde
yenilenecek tespitine göre Türkiye’nin “cari fiyatlarla” gayrisafi yurt içi
hasıla rakamı zengin fakir ayrımı yapmadan söylendiğinde adam başına yıllık
13.367 liradır.
Buna bakarak “peki bizim milli gelirimiz kaç dolardır” gibi bir soru
sorarsanız, bu rakamı günün dolar kuruna böler ve kolayca sonuca
ulaşırsınız.
Buna göre milli gelirimiz o gün dolar kuru 1,350 ise 9.901, kur 1,550 ise
8.623 dolar olarak bulunur.
Türk lirasının değeri kur politikası ile gerçek değerinden yüksek tutuluyor
denir.
Yani bizdeki döviz fiyatları bir hükümet politikası olarak özellikle biraz
düşük tutulmaktadır.
Döviz fiyatlarındaki bu düşüklük ya da Türk Lirasında dövize göre yükseklik
%20 ölçülerinde ise ve bir gün politika değişip de gerçekçi kura
geçildiğinde bir dolar örneğin 1.776 liradır denirse, bu hesaba göre milli
gelirimiz de o gün için 7.526 dolara geriler.
Galiba bu günlerdeki en inanılır rakam da budur.
Bir şartla Eğer yurt içindeki mal ve hizmet üretim miktarı ile bunların bu
günkü fiyat seviyeleri de gerçekçi rakamlar olduğu takdirde.
İşte bu her gün ve her döviz kuruna göre değişebilen milli gelirimizin,
yukarıda hesaplandığı gibi memleketimize gelmekle birlikte, bu memleketin 72
milyon insanı arasında en çok kime geldiği de önem taşır.
Milli gelirin en çok kime geldiği ya da kime pek gelmediği konusunda da
değişik hesaplar yapılır.
Bizde bu işi görev olarak yapan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in en son
derlediği 2005 verilerine göre Nüfusumuzu her biri yüzde 20’lik dilimlere
ayırdığımızda yani her birinde 14,4 milyon vatandaşımız olan beş gruba
ayırdığımızda şöyle bir hesap yapılmaktadır:
Birinci ve en zengin dilimin milli gelirden aldığı pay yüzde 44,4
Ardından gelen ikinci dilimin payı yüzde 22,6
Ardından gelen üçüncü dilimin payı yüzde 15,83
Ardından gelen dördüncü dilimin payı yüzde 11,08
Ardından gelen beşinci ve en fakir dilimin payı yüzde 6,05 dir.
Bu hesaba göre 2008 yılının piyasa fiyatları ile ölçüldüğünde 950 milyar
lira olarak bulunan milli gelirin yüzde 6,05’ini alan 14.400.000 kişinin
adam başına yıllık geliri 3.991 lira, aylık geliri ise sadece 332 lira 64
kuruştur.
Oysa birinci yüzde yirmilik en zengin 14.400.000 kişinin aylık geliri, 2.419
liradır.
Şimdi bir düşünelim.
Diyelim ki işler iyi gitti de milli gelirimiz iki katına çıktı.
Bu yüzdeler kolay kolay değişmeyeceğine göre, en alttaki 14.400.000 kişinin
aylık geliri ancak 665 liraya çıkarken en üstteki zengin 14.400.000
kişininki 4.838 liraya ulaşacaktır.
Görülmektedir ki, neredeyse bu ülkede isteseler bir seçimde iktidarı
değiştirebilecek olan büyüklükteki en alttaki 14.400.000 kişiye milli gelir
artışı fazla bir şey getirmezken en üsttekilere hatırı sayılır bir zenginlik
getirmektedir.
Çünkü herkesin milli gelir artışından alacağı pay bellidir.
Artıştan fakir %6,05 alırken zengini %44,4 alacaktır.
Ama buna rağmen o en alttaki 14.400.000 kişiye –tabii işler iyiye
gittiğinde- memleketin ne kadar da kalkındığı, nerede bir fakir görülürse
derhal kömür, makarna yardımı yapıldığı söylenerek oyu alınır da bu
zenginlik artışında neden bir başkalarının lüks arabalara terfi ettiği, lüks
yerlerde yaşayıp yurt dışından giyindiği konusu pek gündeme getirilmez.
Şimdi soralım bakalım, Milli gelir arttığında kime gelir?
En alttaki 14.400.000 vatandaşımıza neden bu kadar az gelir?
En üstteki 14.400.000 vatandaşımıza neden bu kadar çok gelir?
Acaba en alttakiler için milli gelirin artışı mı, yoksa gelir dağılımındaki
yüzde 6,05 ile yüzde 44,4 arasındaki farkın bir an önce kapanması mı önce
gelir?
Acaba memleketin milli geliri hiç artmasa bile gelir dağılımındaki yüzde
6,05 ile yüzde 44,4 arasındaki fark azaltılırsa o en alttakilere bu şekilde
milli gelirden ne kadar gelir gelir?
|