Vergiyi Kaldırmak mı? Vergiyi Kaydırmak mı?


Onlardan bir kısmı, bazen vergicilik konusunda olmadık “kolaycılık”lar yaparlar.
Örneğin derler ki:
“OECD ülkeleri arasında vergi yükü en fazla olan ülke Türkiye’dir”
“Telefonla konuşma üzerinde acayip vergi yükü vardır”
“Biz içkide en yüksek vergiyi ödüyoruz, içki mi içiyoruz yoksa vergi mi belli değil”
“Dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz, vergiyi kaldıralım benzini ucuzlatalım” falan…
Bu ve benzeri daha birçok şeyler söylenir.
Geçim sıkıntısı çeken, istediğini alamayan, o ay faturası yüksek gelen sade vatandaşın arada bir efkârlanıp bunları söylemesinde bir olağan dışılık yoktur.
Vergi herkesi acıtır.
Canı acıyan da pek fazla düşünmeden bağırır.
Hani bu vergileri halkoyuna sunup da şöyle “bu vergilerin hepsini bir kalemde yarıya indirelim mi?” konulu tam demokratik (!) bir uygulama yapılsa, inanıyorum ki büyük bir yüzdeyle “derhal indirelim” kararı çıkar.
Ama bu toplumun aklına, bilimine ve görüşüne itibar ettiği, ondan bir şeyler beklediği ve benim zaman zaman biraz da espri olsun diye “ulema” diye tanımladığım kişiler de döne döne aynı şeyleri söylerlerse, doğrusu buna karşı çıkarım.
Dediklerine herkesin karşı çıkması için de bu yazıyı yazarım.

Bir düşünün, bu memlekette vergi niye toplanır?
Devletin ihtiyacı için değil mi?
Evet, devletin vergiye ihtiyacı çoktur.
Devletin ihtiyacı neden çoktur?
Çünkü bu devletin önünde yapması gereken çok iş, ödemesi gereken çok borcu vardır.
O zaman bizim devletin nüfusu az, hatta artmaz ve tuzu kuru bazı devletlerden daha fazla vergi toplaması gerekmez mi?
Tabii ki gerekir.
Çünkü toplayamazsa, ne yapılması gereken işleri yapabilir ne yüksek borçlarını ödeyebilir.

Peki, devletin vergi ihtiyacı bu kadar yüksekse ve ülkede toplanacak vergi miktarı belli ise yani bu “toplam vergi yükü”nü azaltmak mümkün değil ise, biz yine de bunu azaltalım dersek doğru söylemiş olur muyuz?
Örneğin verdiğimiz halkoyu örneğinde olduğu gibi “bunları yarıya indirelim” diyebilir miyiz?
Tabii ki diyemeyiz.
Peki bu işten anlaması beklenenler çıkıp da “nedir bu telefon, içki, benzin vergilerinin yüksekliği” dediğinde ne dememiz gerekir?
Dedikleri gibi bunların bir kısmını kaldırmalı mı?
Tutun ki kaldırdık.
Toplam vergi hâsılatında oluşan kaybı ne yapacağız?
Para yetmedi diye devletin icraatını mı kısalım yoksa borçları ödemeyip üstüne mi yatalım?
Bu olmayacağına göre, itiraz edilen vergileri nasıl kaldıralım da taraftarlarını memnun edelim?
Malum, toplam vergi hâsılatının değişmemesi için matematik olarak yapılabilecek tek şey, buralardan kaldırılacak vergileri başka yerlere kaydırmaktır.
İşte o zaman vergiyi şunlardan kaldıralım diyenlerin, “kaldırılan vergilerin yükünü bu sefer nerelere kaydıralım?” sorusunun cevabını da vermeleri gerekir.
Ama ne yazık ki, hiç yapmamaları gerektiği halde hep tribünlere oynayan, kolaycılık yapanlar evirip çevirip yukarıda saydığımız kalemlerdeki vergilerin indirilmesini isterler de, nelere bindirilmesi gerektiğinden hiç söz etmezler.
Vergicilik bu mudur?
Telefondan alınan vergiyi indirip beyaz peynire mi bindirmelidir?
İçkiden indirilip beyaz eşyaya mı yüklenilmelidir?
Benzinden indirilip hastanın ilacına mı eklenmelidir?
Bunları yaptığınızda almadığınız vergiyi daha önemli ihtiyaç maddelerine yüklemek zorunda kalmaz mısınız?
O zaman ahali daha fazla bağırmaya başlamaz mı?
Bunlara doğru cevap vermeyenlerdenseniz, “ücret dışındaki kazancı, rantı, gayrı menkulü vergilendirelim”i hiç ağzınıza almazsanız,
Söyler misiniz, sizin “vergilerimiz yüksek” şeklindeki sözlerinizin hikmetini acaba nerelerde arayalım?